Askerlik, hemen her ülkede farklı formlarda da olsa gençlerin karşılaştığı bir tecrübedir. Bazı ülkelerde zorunlu, bazılarında ise gönüllü olarak yerine getirilen bu görev, gençleri pek çok farklı deneyimle tanıştırır. Ancak askeri hayatta yaşanan bazı olaylar, dışarıdan bakıldığında mantıksız ve saçma gibi görünebilir. Peki bu "saçmalıkların" altında yatan gerçek nedir?
Askerde, özellikle ilk başlarda, bireylere sürekli tekrarlanan bazı ifadeler vardır: "Asker uyumaz", "Asker yorulmaz", "Asker acıkmaz", "Asker hastalanmaz" ve "Asker üşümez". Bu ifadelerin ardında, askerleri adeta birer robot gibi görmek yatıyor gibi görünebilir. Fakat burada asıl amaç, bireylerin fiziksel ve zihinsel sınırlarını zorlamaktır.
Ancak askerde karşılaşılan bazı durumlar gerçekten de mantıksız gibi görünebilir. Mesela tuvaletin ışıklarını bir komutan geçerken açamamak, tüfekten özür dilemek ya da bir tankın cezalandırılması. Bu tür uygulamaların arkasında, bireyin kurallara ve emirlere ne olursa olsun uyması gerektiği mesajı yatmaktadır.
Bir diğer saçma gibi görünen durum ise kahvaltıda bölüklerin komutanlar tarafından denetlenmesidir. Birçok asker, tabağında yemek kalmış gibi yaparak temsil eder bu denetimi. Ancak burada da asıl amaç, askerlere emir-komuta zinciri içerisinde nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğretmektir.
Peki, tüm bu uygulamaların ve "saçmalıkların" amacı nedir? Edward Snowden'in "Sistem Hatası" kitabında belirttiği gibi, askerlerin itaat etmesini sağlamak için bireyin benliğini silmeye çalışmak mıdır? Bir askerin yorgunluğu, sadece fiziksel değil aynı zamanda zihinsel bir yorgunluktur. Ordu, bu yorgunluk sayesinde askerlerin emirleri sorgulamadan yerine getirmesini amaçlar. Bu, belki de ordu için ideal bir asker profilini oluşturmanın yoludur: İtaatkâr, sorgulamayan ve emirlere uyan bir asker.
Ancak burada unutulmaması gereken önemli bir nokta var: Her birey aynı değildir. Eğitimli ve kendini geliştirmiş bir insan için askerde karşılaşılan bu tür olaylar gereksiz ve saçma gelebilir. Ancak belki de 20-24 yaşındaki gençler için bu olaylar, hayatın zorluklarına karşı nasıl ayakta kalacakları konusunda önemli dersler içermektedir.
Sonuç olarak, askerlik deneyimi her birey için farklı anlamlar taşır. Ancak ordu, genel olarak bireylerin benliklerini silip onları itaatkar birer askere dönüştürmeyi amaçlar. Bu amaca ulaşmak için bazen mantıksız gibi görünen yöntemlere başvurulsa da, bu yöntemlerin altında yatan gerçek, askerlerin sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel olarak da eğitilmesidir.